Tepkilerin Odağı: Adaletsizlik İddiaları

Yıkım ekiplerinin çalışmalara başlamasıyla bölgede gerginlik yaşanırken, vatandaşlar yıkım kararlarının adil uygulanmadığını savunarak tepki gösterdi.

  • Ayırt Edici Uygulama İddiası: Bölge halkı, imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkımına karar verilen kendi yapılarına karşın, dere kenarında yer alıp selden etkilenen bazı bungalovların bu karardan muaf tutulduğunu ve bu durumun “zulüm” olduğunu dile getirdi.
  • Gizleme Çabaları: Selden etkilenen ve yıkım kararından muaf tutulduğu iddia edilen bazı bungalovların alt kısımlarının direklerle desteklendiği ve inşaat çalışmalarını gizlemek için branda ile kapatıldığı dikkat çekti.
  • Hukuki Girişimler: Vatandaşlar, duruma itiraz etmek için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu ve Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurdu.
  • Kendi Yıkımını Gerçekleştirme: Bazı işletme sahipleri ve yurttaşlar, yıkım ekipleri gelmeden önce tepki olarak bungalovlarını balyozla kendileri yıktı.

🤬 Vatandaşların İsyanı: “Hayatımızı Bitirdiler”

Yıkım sırasında öfkesini dile getiren bir yurttaş, gurbette çalışarak biriktirdiğini, devlete vergisini verdiğini ve hırsızlık yapmadığını belirterek şunları söyledi:

“Devletimiz sağ olsun, çok gördü. Büyükbaşlara el pençe etmek için bizi yıktılar; benim hayatımı bitirdiler. Büyükbaşlara peşkeş çekip, benim gibi emeğiyle, hakkıyla, alın teriyle çalışan bir insanın yaptığı yatırımı böyle heba ediyorlar.”

Bir başka yurttaş ise bungalov duvarlarını balyozla kırarken, kararın ailelerinin geçim kaynağını yok ettiğini vurguladı:

“Fırtına’da, vadisinde zulüm yaşıyoruz… Çocuklarımız aç kalacak. Olur mu böyle? Yazık, kardeşim… Fırtına’da herkesin ekmeğiyle oynuyorlar.”

Vatandaşlar, bu yıkım sürecinin devam edeceğini ve tahmini olarak en az 5 bin yapının daha yıkılacağını ifade ederek endişelerini dile getirdi.

Bu olayın Fırtına Vadisi’nin doğal yapısının korunması ile bölge halkının geçim kaynakları arasındaki gerilimi gözler önüne serdiği görülüyor.

Yorumlar